ÖLÜM VE YAŞAM

ÖLÜM VE YAŞAM


O kadar ince ve saydam ki bedenimle ruhumun aynadaki yansımaları

Aynı kişiyi anlatır görmek isteyenlere

YOK oluşlarımız; zamandan ve kendimizden,aynaya vuran akislerimizden,Dünya’dan uyumsuzca atan kalbimizden..

Bizi biz yapan ve beni benden uzaklaştıran her şeyden tek tek,parça parça umarsızca yok oluşumuz.

Üstinsana mı ,olduğun kişiye mi yoksa bir HİÇ ‘e mi kayıp gitmelerin? BİLEMEM…

Seni gördüğüm ve anladığım o küçücük deliğinden akislerin yansıyor bana mağaramdaki gölgelerin gibi.. Sahi neredesin?

Akislerin mi gerçeğin yoksa gerçeklik bir illüzyondan mı ibaret?

Yıllar önce kayıp gittiğin ,Dünya’ya masum ve sevgiyle bakan yansıman nerede?

Galiba çok yorulmuş ,yolda kalmış bir göçebe olmuş ARAF’ta.


Yol boyunca hiç iyi bakmamışlar ona.

Bazen sıradanlığıyla birbirini kovalayan günleri yıkmışlar üzerine.

Bazen de öylesine ve öyle yaşamış ki sorgulamadan,gelişigüzel.


Belki hissettiği gibi değil de o an canı istediği gibi.

Uzaklaşmış mı peki Adem kendinden?

Olduğunu sandığı kişi ile olduğu kişi benziyor mu?

Akisleri kendiyle savaşmayı bırakmış mı?

Ya o küçük delik?

Ucu gerçekliğe çıkıyor mu?

Yoksa hala gölgelerin aleminden mağaramda titreyen akisler mi yaşadıklarım?

Share: